Bugün milli tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşları'nın 109. yıldönümünde, Türk Milleti’nin kahramanlık destanını saygı ve minnetle anıyoruz. Çanakkale deniz ve kara muharebeleri tarihimizin en şanlı sayfalarındandır. Şubat 1915’de Gelibolu Yarımadası’nda Çanakkale deniz muharebeleri ile başlayıp sonrasında Çanakkale kara muharebeleri ile devam edip bir milletin yok olmama mücadelesinin en somut örneği olmuştur. Deniz'de ve kara'da yaşanan bu muharebelerde, Türk askeri önce 18 Mart 1915’de denizde düşmanı durdurmayı başarmış ardından 9 Ocak 1916’da savaşı kesin zaferle karada sonlandırmıştır. Türk milleti, Çanakkale boğazını geçip İstanbul’u zapt etmeyi amaçlayan, devrin en gelişmiş donanmalarına ve sömürgeci devletlerin istilacı ordularına karşı eşine ender rastlanabilecek destansı bir mücadele vermiştir. Vatan toprağını korumak, bağımsızlığını savunmak için göğsünü siper etmiştir. Ve sonunda Çanakkale’yi geçilmez kılmıştır.
Bu yüzden, Çanakkale; sadece bir coğrafi mekan değildir. Çanakkale; Türk Milleti ile düşman olmayı aklından geçirenlerin, en büyük kabusudur. Çanakkale; Türk Milletinin 109 yıldır ilk günkü gibi hafızasında tuttuğu ve gelecek nesillere aktarılarak hafızalarda yaşamaya devam eden bir yok olmama mücadelesidir.
Kutlu zaferin yıl dönümünde, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhuyla geleceğe daha güçlü adımlarla ilerleyeceğine olan inancımızı pekiştiriyor ve Çanakkale'de göğsünü siper ederek hayasızca akını durduran, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu toprakları bize vatan kılan tüm isimsiz kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Büyük Türk Milleti, emanetlerini daima yaşatacaktır.